|
Bir grup bilim adamı kayıp
şehir Atlantis'in yerini tespit eder. Sanıldığı üzere Atlantis dünyada
değil, Pegasus Galaksisi'ndedir.

Pegasus
galaksisi Stargate
evreninde kurgusal bir cüce galaksidir. Gerçekte Cüce Pegasus içinde
“Küremsi Cüce Pegasus” ve “Düzensiz Cüce Pegasus” adında iki yerel
grup bulunmaktadır. Yalnız Stargate evreninde hangisinin Pegasus
galaksisi olarak adlandırıldığı açık bir şekilde belirtilmemiştir.
Bununla birlikte Carter – McKay Galaksiler Arası Geçit Köprüsü ile
ilgili bilgi verilirken ve dizi içinde geçen konuşmalardan anlaşıldığı
kadarı ile kurgulanmış olan galaksinin Samanyolu galaksisine 3 milyon
ışık yılı uzaklıkta olan “Düzensiz Cüce Pegasus” olduğu söylenebilir.
29 Ekim ve 12 Kasım 1959 tarihleri arasında yapılan gözlemler
sonucunda keşfedilen Cüce Pegasus, yayınlanan bilgilere göre en son 3
Ekim 2006 tarihinde fotoğraflanmıştır. Düzensiz Cüce Pegasus yerel
grubun bir üyesi olmakla birlikte Andromeda galaksisinin uydusu
konumundadır.
Düzensiz Cüce Pegasus yaklaşık olarak 3 milyon ışık yılı
büyüklüğündedir. İçinde ne kadar yıldız veya gezegen barındırdığına
dair çok fazla bilgi yoktur.
Kurgu
pegasus galaksisi
Milyonlarca yıl önce Eskiler Smanyolu Galaksisinden ayrılarak yeni bir
galaksiye geçiş yapmışlardı. Bu galaksi içerisinde binden fazla insan
yaşamını destekleyen gezegene sahip Pegasus galaksisiydi. Atlantis
gemi şehirleri ile Pegasus Galaksisine geçen Eskiler, burada da
Samanyolu galaksisindeki gibi çeşitli dünyalara insanlar yerşeştirerek
ve aynı zamanda yine bir yıldız geçidi ağı kurarak kendi evrimlerine
devam etmek için araştırmalarına devam etmişlerdir.
Milyonlarca yıl süren araştırma ve deneyler esnasında bazı hatalar
yapılmış ancak bazı hataların telafisi mümkün olmamıştı. Zaman
içerisinde Eskilerin deneyleri sonucunda ortaya çıkmış olan insanların
yaşamlarını emerek beslenen Wraith ırkı, yaratıcıları ile savaşa
girmiş ve binlerce yıl boyunca savaşmışlardır. Yıllar boyunca süren
savaşlar sonucunda Eskiler özel bir veri kristali sayesinde Samanyolu
Galaksisine geçişi sağlayabilen tek geçit; Atlantis Geçidini; korumak
amacı ile Atlantis şehrini okyanusun dibine batırarak, terk etmiş ve
Samanyolu Galaksisine geri dönmüşlerdir.
Bu olaydan sonra Pegasus Galaksisindeki insan toplumları kendi
gelişimlerine devam etmiş, kimisi yüksek teknolojiye sahip olmuş,
kimisi basit tarım toplumları olarak kalmışlardır. Geçen süre zarfında
Wraithler düzenli olarak uyumuş ve uyandıklarında bazen fazla
güçlenmiş toplulukları zayıflatmak için onlardan beslenmiş,
medeniyetlerini yok etmiş; bazen de sadece besin kaynağı olarak esir
almalar yapmıştı.
Yine bir uyku periyotlarındayken Dünya Araştırma Ekibi Pegasus
Galaksisindeki Atlantis Şehrine ulaşmış ve şehrin tükenmiş olan
Enerji Kaynağı olan ZPM'ünün (Zero Point Module)
yenisini bulmak için araştırma yapmaya çıkmıştı. Bu sırada Wraithlerin
kurmuş olduğu bir sistemi harekete geçirerek Wraithleri uykularından
erken uyandırmış ve toplu bir yıkımın ve soykırımın başlamasına sebep
olmuştu. Sıfır Nokta Modülü(ZPM).
Popüler Stargate SG-1 dizisinin alternatif devamı olarak çekilen bu
dizide, Diplomat Dr. Elizabeth Weir'ın öncülüğünde farklı milletlerden
gelen bir bilim adamı ve asker grubu, Atlantis'e doğru geri dönüşü
olmayan bir yolculuğa çıkarlar. Görevleri büyük güçlere sahip kadim
ırklar tarafından inşa edildiği anlaşılan bu şehrin gizemlerini
araştırmak ve keşiflerini dünyaya getirmektir. Ancak geri dönüşleri,
bunu sağlayacak teknolojiyi Atlantis'te bulmalarına bağlıdır; hiçbir
destek veya kurtarma görevi olmayacaktır.


Senaryo
Atlantis macerası Stargate SG-1'in 6. sezonunun sonlarında başladı.
Düzen efendisi (Goa'uld) Anubis, Abydos'a saldıracaktır. Ekibimiz
Abydos'a gider. Bu arada SG-1'in 4. üyesi Jonas Quin'dir. Daniel
Jackson ölmeden önce farklı bir varoluş seviyesine yükselmiştir.
Abydos'ta piramidin altında gizli bir bölme bulan ekibimizin yardıma
yükselmiş olan Daniel koşar. Daniel onlara yardım ederken, Kadimler'in
dilinde kayıp bir şehirden bahseden bir tablet bulur. 7. sezonda
Daniel geri döner. Sezon boyunca Kayıp şehir birçok kez gündeme gelir.
Ancak 7. sezon sonunda Lost City adlı 2 parçalık bölümde Atlantis'in
yolu açılır. Araştırmalar sonucu bin gezende Kadimlerin tüm bilgisi
barındıran ve kullanana bu bilgiyi aktaran cihazı bulurlar. Daha
önceden tecrübeli ola O'Neill onu tekrar kullanır. O'Neill bilgiyi
aldıktan sonra evrendeki bir gezegene gitmeyi ister. Bu sırada Anubis
filosuyla Dünyayı kuşatmaktadır.
Ekibimiz ise Goa'uld'u yenebilecek tek teknolojinin Kadimlerde
olduğunu düşünmektedir. Bu amaçla kayıp şehrin O'Neill'ın gitmek
istediği gezende olduğunu düşünmektedirler. Oraya giderler. Ancak
gezende hiçbir yapı görünmez, yaşam şartlarıysa sıfırdır.

O'Neill gezende bir dağın içindeki tapınakta
bir enerji kaynağı olan SNM (Sıfır Noktası Modülü) adlı cihazı alır.
Ve tekrar dünyaya dönerler. Anubis saldırıya başlamıştır. Ekibimiz
Antartika'ya gider. Orada Kadimlere ait bir tapınak daha bulunur. SNM
ile bu tapınaktaki silah ateşlenir ve Anubis yenilir. Ve bu tapınakta
yapılan arştırmalarla Atlantis'in dünyada değil Pegasus galaksisinde
olduğu tespit edilir.
Bu galaksideki bir gezegende Kadimlerin şehrini bulan Atlantis ekibi
buraya üs kurar. Yeni üssün lideri ise bir ara Stargate Komutanlığı
yapmış olan Dr. Weir'dır. Yeni ekip yepyeni meceralara başlar.
Farklı ülkelerden kurulu ekiple Atlantis'in keşfi başlar. Atlantis'in
oyuncuları SG-1 dizisinde özellikle ilgili bölümlerde rol almış
oyuncularla, Stargate ailesine yeni katılmış oyunculardan oluşmakta.
Zaman geldikçe SG-1 karakterleri de bu diziye konuk olmuştur.
SG-1 dizisinin bitmesinin ardından Amanda Tapping, Samanta Carter
karakteriyle Atlantis dizisinin 4. sezonundan itibaren rol almıştır. ●
Sıfır Noktası Modülü (SNM)
SNM'nin
Türkçe açılımı Sıfır Noktası Modülü'dür, İngilizce kısaltması ZPM ve
orjinal açılımı; Zero Point Module'dür.
Stargate evreninde kullanılan, şu andaki enerji tipleri ile
kıyaslandığı zaman neredeyse sınırsız gibi görünen, silindirik, enerji
kaynağıdır. Diziye Zero Point Energy kavramından girmiş olması
muhtemeldir. İstenildiği zaman süper patlamalar yaratabilmesi de ayrı
bir özelliğidir.
Kısaca SNM
Sıfır Noktası Modülü, güçlü ve çok uzun süre dayanabilecek enerji
bulunduran şehirler ve galaksiler arası uzay araçlarında da kulanılan
bir enerji kaynağıdır. SNM, Kadimler tarafından icat edilmiş ve hem
Dünya'da hem de Pegasus galaksisinde saptanmıştır. Atlantis ekibinin
üyeleri şehirdeki SNM tükenmek üzere olduğu için ve Atlantis şehrini
ayakta tutabilmek için Pegasus galaksisindeki gezengenlerde mümkün
olduğunca hızlı bir şekilde yeni bir SNM bulmak zorundadırlar.
Atlantis için bir SNM hayatta kalma veya yenilgi arasındaki fark
anlamına gelir, ve ekibin Dünya'ya dönmesi için gerçekten çok
önemlidir.

Zero Point Module
The Zero Point Module,
or ZPM for short, is an Ancient power source capable of providing
power to Ancient systems for extremely long periods of time. The
device itself is cylindrical, with a crystal-like surface, and derives
its power from contained subspace.
Ancient technology that
requires vast amounts of energy is operated by ZPMs. Atlantis, at peak
efficiency, is operated by three such ZPMs. When a ZPM is connected to
the Stargate, an eighth chevron can be dialled, establishing a
wormhole to another galaxy.
The Atlantis expedition
currently has just one ZPM which is kept to power the shield and
cloaking device of the city, should the Wraith attack.



SNM Çalışma Mantığı
Zero Point Energy diye tabir edilen olguda olabilecek en düşük düzeyde
bile olsa bir sistemde yine de sıfırın üstü bir değerde enerji
bulunması prensibinden hareketle çalışan Stargate (ve Star Trek)
teknolojisidir. Teorik olarak bu Sıfır Noktası Enerjisini çekmeyi bir
şekilde başarabilirseniz bu enerji Sıfır Noktası Enerjisi olduğu, yani
bundan düşük bir enerji düzeyi mümkün olmadığı için sınırsız (daha
doğrusu sadece enerji çekme hızınızla sınırlı, sonsuz) bir enerji
kaynağına kavuşursunuz Ancient (Kadim) ırkı bir şekilde bunu başarmış,
bu yöntemi kullanarak da Sıfır Noktası Modül'leri yaratmıştır. Bu
modüller öye güçlüdürler ki, birinin patlaması bir güneş sistemini
tamamen yok edebilir. Asgard'ların bile elinde henüz bu boyda bir
teknoloji mevcut değildir, SGC(Stargate Center)'nin normalde
kullandığı Naqahdah Jeneratörleri, ki el kadar bir Naqadah Jeneratörü
SGC'nin neredeyse bütün enerji ihtiyacını karşılayabilmektedir,
kelimesinin yanından bile geçemez. Yani Atlantis'te daha iyi
anlaşılır; sekiz tane gayet haşmetli olan Naqadah reaktörü şehrin
ancak temel fonksiyonlarını çok düşük bir düzeyde çalıştırmaya
yeterken, bir SNM şehrin bütün sistemlerini ve muazzam kalkanlarını
aktif hale getirmeye yetmektedir. Tabii şehrin havalanıp uzaya
çıkması, hipeuzay'a girmesi, inanılmaz hızlarda galaksilerarası
seyahat etmesi vs. için üç tane SNM gerektiği gerçeği Atlantis'in ne
kadar büyük, karmaşık ve güçlü bir eser olduğunu da gösterir. ●

Kadim
teknolojisi
Stargate (Yıldız Geçidi)
Türkçe çevirisi Yıldız geçidi
olan bu kadim teknoloji uzaydaki uzak 2 nokta arasında hızlı bir
şekilde seyahat edilmesini sağlar.Stargate kurgusal bir
süperiletkendir, üzerinde toplamda 38 sembol bulunur her sembol uzayda
bir noktayı temsil eder. SG-1 Sezon 10 da kullanılan Gate Drive
haricinde uzayda seyahat için en hızlı yoldur.Bildiğimiz kadarıyla
kadimler tarafından Hem samanyolu galaksisine hemde Pegasus
galaksisindeki her yaşanılabilen gezegene yerleştirilmiştir.Bunun yanı
sıra Stargate in ilk versiyonları Kadim gemisi Destiny(Türkçe çevirisi
kader) ile bilinmeyen uzaklıklarda yaşanılanıbilir gezegenlere hala
yerleştirildigi bir gerçektir (Stargate Evreninde )
Stargate Çalışma Mantığı
Stargate uzayda 2 nokta
arasında sabit bir Wormhole (solucan deliği) yaratarak tek taraflı
seyahat etmemizi sağlar. Stargate uzayda 2 nokta arasında 7 sembol ile
(aynı galaksi içinde) uzayda 6 kordinat bir noktayı simgeler 7. nokta
ise stargatein bulundugu gezegenin kodudur. Farklı galaksiler arasında
8 sembol ile çalışırlar normalde oldugu gibi 6 sembol variş noktası 7.
sembol başlangıç noktası 8. sembol ise uzaklığı belirler.Son olarak SG-U
(Stargate Universe)serisinde stargate in temel olarak 9 sembolden
oluşmasından ileri gelerek bu 9 sembolün özel bi sembol olduğunu öne
sürerek yeterli enerji ile Destiny'i hedefleyen bir semboller grubu
olduğu öne sürülmüştür.
Süpersicim
Kuramı
Süpersicim teorisine göre bütün parçacıklar ve kuvvet taşıyıcıları
(elektronlar, kuarklar, fotonlar, gravitonlar, vs) Planck sabiti
çapındaki boyutlara sahip sicimlerden oluşur. Uçları halka şeklinde
açık veya kapalı olabilen bu sicimlerin farklı titreşim şekilleri söz
konusudur. Teorinin en cazip yönü, dört temel kuvveti ve onlarca temel
parçacığı basit bir sicimin titreşimleri ve hareketleri cinsinden
ifade edebilmesidir. Fizikle ilgili olanlar, bunun ne kadar büyük bir
kolaylık olduğunu bilir.
Teorinin en sıra dışı özelliği, sicimlerin titreşim ve salınımlarını
ifade edebilmek için tam 10 boyuta ihtiyaç duyulmasıdır. Zaman için
bir ve uzay için dokuz boyutta hareket eden bu cisimler, dört boyutlu
uzay zamanımızda noktasal parçacıkları ve bu parçacıklar arasındaki
etkileşimleri oluşturmaktadır. Gözlemleyebildiğimiz dört boyutun
dışında kalan boyutların kendi üzerine kıvrıldığı ve çok ufak
kaldıkları için fark edilmedikleri düşünülmektedir.
Süpersicimler seviyesinde inanılmaz bir kargaşa, bir yuvarlanma ve
köpürme ve sürekli bir değişim var. Austin Texas Üniversitesi’nden
John Wheeler şunları söylüyor: “Uzay, üzerinden uçan pilota dümdüz
görünen ama içine düşen bahtsız kelebek için feci bir keşmekeş olan
bir okyanusa benziyor. Daha yakından bakıldıkça daha fazla
hareketlilik gösteriyor, yapının içine girildiğindeyse her yer
sicimler ve deliklerden oluşuyor.”
Einstein’in genel görelilik kuramı da, bu köpüğümsü özelliğin bütün
uzayda bulunmasını zorunlu kılıyor. Sicim teorisi ile daha bir anlam
kazanmaya başlayan teori ise, “Herşeyin Teorisi.” Kâinattaki tüm
parçacıkları ve etkileşimleri bir çatı altında toplayacak Herşeyin
Teorisi (Theory of Everything), Einstein'dan beri tüm fizikçilerin en
büyük hayalini oluşturuyor aslında. Çünkü maddeyi, vakumu ve evrenin
başlangıcını daha iyi anlayabilmek için fizik dünyası öteden beri
böylesi kuşatıcı bir çatı teoriye ihtiyaç duyuyor. İşte Süpersicim
Teorisi, dev fizik problemlerini izah yeteneğiyle bu konuda ümit
veriyor.
Günümüzde hareketleri belli bir uzay zaman çatısı altında
yaklaşımlarla formüllendirilmeye çalışılan sicim teorisi sağlam bir
zemine oturtulabilirse, “uzay zaman”ın ne olduğu ve nasıl ortaya
çıktığı, dolayısıyla “uzayın dokusu” “esir maddesi” nin yapı ve
mahiyeti hakkında daha doyurucu bilgilere ulaşabileceğiz.
Süpersicim teorisi sadece esir konusunda değil, kâinatın yaratılış
sırlarını da izah etmeye aday. Mevcut fizik teorilerine göre, kâinat
“yalancı vakum”dan “gerçek vakum“ durumuna bir kuantum sıçramasıyla
yaratıldı. Astrofizikçiler yaptıkları hesaplamalarla kâinatın toplam
enerjisinin yaklaşık sıfır olduğu iddiasında. Bu gayet makul bir
iddia. Çünkü gerçekten de kütle ve hareket enerjilerinden meydana
gelen pozitif enerjinin, çekim gücünün oluşturduğu negatif enerji ile
hemen hemen aynı büyüklüğü göstermesi gerekir. Bu keşfin ilginç bir
yanı da, muazzam genişlikteki kâinatın “yoktan var edildiğini” farklı
bir yönden ispat etmesidir.
Altyapı
Kuramsal fiziğin en temel problemi kütleçekimi tanımlayan ve onu büyük
ölçekli yapılara (yıldızlar, galaksiler) uygulayan genel görelilik ile
atomik ölçekte etki yapan diğer üç temel kuvveti tanımlayan kuantum
mekaniği arasındaki uyumu sağlamaktır..
Bir kuvvetin kuantum alan kuramının gelişmesi değişmez bir şekilde
sonsuz olasılıkla sonuçlanır. Fizikçiler bu sonsuzlukları bertaraf
etmek için üç temel kuvvette (elektromanyetik, güçlü nükleer kuvvet ve
zayıf nükleer kuvvet) işe yarayan ancak kütleçekimde yaramayan
matematiksel teknikler (renormalizasyon) geliştirdiler. Bu yüzden
kütleçekimin kuantum kuramının gelişmesi diğer kuvvetler için
kullanılandan farklı bir yolla olmalıdır.
Temel düşünce
Kuramın esası rezonans frekansında titreşen Planck uzunluğundaki
(yaklaşık 10-33 m) sicimlerdir. Kuramdaki her sicim eşit rezonansa
veya harmoniğe sahiptir. Farklı harmonikler farklı kuvvetleri
belirtir. Bir sicimdeki stres Planck kuvveti türündedir (1044 newton).
Graviton (kütleçekim kuvvetinin henüz kuramsal olan ayar parçacığı) bu
kuramla dalga genliği sıfır olan bir sicim olarak öngörülür.
Ekstra Boyutlar
Fiziksel uzay 3 boyutlu olarak gözlenir (zamanın da alınmasıyla 4
boyut), bir fiziksel kuram bunu göz önünde tutmalıdır. Yine de bir
kuramın dörtten fazla boyut içermesini, yalnız başına, engelleyen
hiçbir şey yoktur. Sicim kuramında tutarlılık uzay-zamanın 10, 11 ve
26 boyuttta olmasını gerektirir. Gözlem ve kuram arasındaki bu çatışma
gözlenemeyen boyutların compactified (katılaştırılmış) yapılmasıyla
çözümlenir.
Daha yüksek sayıda boyutların canlandırılması insan zihni için zordur,
çünkü insan 3 uzaysal boyutta hareket edebilir. Bu sınırlandırma ile
başedebilmenin yolu bu fazladan boyutları herhangi bir şekilde
canlandırmaya çalışmak yerine bunları olayların işleyişini tanımlayan
denklemlerdeki fazladan numaralar olarak düşünmekten geçer. ●

Yıldız Geçidi (film)
1994'da Roland Emmerich tarafından çekilen
bilimkurgu filmi. Daha sonra dizisi de yapılmıştır.
Orjinal Adı Stargate'dir. Yıldız Geçidi, galaksiler arası yolculuk
yapmaya yarayan, Naquadah adı verilen, dünyada bulunmayan, Süper
İletken özelliği taşıyan ve çok yüksek bir enerji potansiyeli bulunan
bir element'ten yapılmıştır. Yıldız Geçidi, yaklaşık 6-7 metre çapında
içi boş bir halka şeklindedir. Genellikle insan vücudunu ve insanların
yaptıkları teknolojileri, enerji formuna dönüştürerek iki yıldız
geçidi arasında aktarım yapar. Temel mantığı ise, bir geçitten diğer
geçide bağlanmak için 7 adet sembole ihtiyaç duyulmaktadır. Her sembol
bir koordinatı temsil eder. DHD ile girilen semboller sayesinde bir
gezegenden diğer bir gezegene alt uzay ağı sayesinde bir solucan
deliği açılmış olur. Temel fizik kurallarını biraz alt üst etse de
filmin konusu bu şekildedir. Bu açılan solucan deliği ne tarafa
açılmışsa gönderilen enerji tek taraflı gitmektedir. Yani kaynaktan
hedefe doğru bir aktarım sözkonusudur. Hedeften kaynağa doğru yapılan
bir aktarım olduğu anda, o aktarım alt uzayda kaybolmaktadır. Yani bir
insan, iki geçit arasında yolculuk yaparken ilk geçitten girdiği anda,
ufuk çizgisi denilen bölümde(ilk geçidin arka kısmının başlangıcı)
moleküllerine ayrılıyor. Ardından ilk geçidin geçici belleğinde
saklanıyor(buffer). Alt uzay ağından oluşturulan
solucan deliği (wormhole)
aracılığıyla diğer geçidin geçici belleğine ulaştırılıyor. Aktarım
bittikten sonra bu işlemin tersi uygulanıyor. Bu işlem esnasında geçen
süre bir galaksinin içindeki geçitler arasında 1-10 saniye
sürmektedir. Bir galaksiden diğer galaksiye geçit açmak için 8. sembol
gerekmektedir. Ayrıca gereken anormal miktardaki enerjiyi de
Sıfır
Nokta Modülü(SNM) ile sağlıyoruz. Bu solucan deliğinden geçerken geçit
bağlantısı koparsa, yine transfer edilmekte olan bilgi(veya enerji)
alt uzayda kaybolmaktadır. Her geçidin kendine ait hataları önlemek
amacıyla yapılmış koruma protokolleri bulunmaktadır. Bu protokoller
uygulanmadığı veya atlandığı takdirde gezegenler veya güneş sistemleri
için hayati durumlar ortaya çıkabilir. Çünkü Naquadah adlı element
aşırı yüklendiğinde bir gezegeni veya bir güneş sistemini patlatacak
kapasiteye sahiptir. İki geçit arasında maksimum 38 dakikalık bir süre
ile bağlantı kurup aktarım yapılabilir. 38. dakikadan sonra aktarım
otomatik olarak sona ermekte ve iki geçit arasında oluşturulan solucan
deliği kapanmaktadır. Yıldız Geçidi'nin çalıştırmayı başaran kişi,
Yıldız Geçidi adlı filmde oynayan James Spader (dizideki adı Daniel
Jackson)'dır.

Yıldız Geçidi (cihaz)
Yıldız Geçidi SG-1 dizisinden bir Yıldız Geçidi cihazı.Yıldız Geçidi,
üzerinde değişik semboller bulunan daire şeklindeki cihazın adıdır.
Daire üzerinde sembollerin yanı sıra, sembollere kilitlenen dişler de
vardır. Her sembol bir takımyıldızı simgeler. Takımyıldızların
şekillerini biliyorsanız, Kral, Orion, Akrep takım yıldızlarını Yıldız
Geçidi üzerinde kolaylıkla bulabilirsiniz. Her yedili sembol dizisi
uzayda başka bir Yıldız Geçidi'ni yani daire şeklinde cihazı ifade
eder. Telefon gibi numara yerine sembolleri girince o sembollere sahip
olan geçite bağlantı kurulur (Semboller Yıldız Geçit'lerinin
yakınlarında bulunan DHD adlı kumanda panelinden girilir)
Bu bağlantı solucan deliği olarak ifade edilir. Bağlantı kurulduğunda
daire şeklindeki Yıldız Geçidi'nin içi mavi bir suya benzeyen maddeyle
kaplanır. Bunun içine giren kişi atomlarına ayrılır. Diğer geçitte ise
yeniden birleşerek tek vücut olur. Bir solucan deliği yeterli güç
gelirse 38 dakika açık olur. Geçitte sembolü giren taraftan geçiş
olur. Diğer taraftan aksi yönde madde iletimi olmaz. Ama iki tarafta
da Yıldız Geçidi açık durumdayken telsiz frekansları geçitten
geçebilir, bu sayede aksi yönde madde iletimi olmazkez, telsizlerle
iletişim kurulabilir. Evrenin her tarafında bu geçitlerden vardır.
Dünya'daki Yıldız Geçitleri ise Mısır ve Antarktika'da bulunmaktadır.
8. Sembol
Bu sembol başka galaksilere solucan delikleri oluşturmak için
kullanılır.
9. Sembol
Kadimler tarafından yapılan araştırma gemisi Kader'e solucan deliği
kurmak için kullanılıyor.
DHD (Yıldız Geçidi)
DHD (Dial Home Device) cihazı, Yıldız Geçidi evreninde, geçitleri
başka bir gezegendeki geçidi tıpkı bir telefon gibi arayarak oraya
bağlanmasını sağlayan Yıldız Geçidi'nin yakınlarından bulunan bir
kumanda panelidir.
Bu cihaz ilk olarak Abydos'ta Daniel Jackson tarafından
keşfedilmiştir. Çoğu Yıldız Kapısı DHD cihazı ile açılır. Yıldız
Geçidi üzerinde bulunan her sembol, DHD cihazının üstünde de
bulunmaktadır. Gidilmek istenilen gezegenin adresi DHD cihazı üzerinde
bulunan semboller kullanılarak çevrilir ve adres girme işlemi
bittikten sonra, DHD cihazının tam ortasında bulunan büyük-kırmızı
daire şeklindeki butona basılır. Ancak girilen adres geçerli bir adres
olmalıdır, yoksa Yıldız Geçidi faaliyete geçemez.
DHD cihazlarının farklı tipleri vardır:
Samanyolu Yıldız Geçidi sisteminde, takımyıldızları temsil eden 38
sembollü DHD cihazı,
Pegasus gökadasının sisteminde, Kadimler tarafından belirlenen 36
sembollü DHD cihazı,
Atlantis şehrinin özel DHD cihazı,
Gölet Dalgıç'larının (Jumper) içinde bulunan özel DHD cihazı.
Stargate Universe'de yer alan yeni nesil Yıldız Geçidi sistemlerini
açabilen küçük DHD cihazı (küçük bir kumanda boyutlarında)





STAR GATE
(YILDIZ
KAPISI) YILDIZ GEÇİDİ
(FİLM) /
Stargate Universe
H içbir
yazı/ resim izinsiz olarak kullanılamaz!! Telif hakları uyarınca
bu bir suçtur..! Tüm hakları Çetin BAL' a aittir. Kaynak gösterilmek şartıyla siteden
alıntı yapılabilir.
© 1998 Cetin BAL - GSM:+90 05366063183 -Turkiye / Denizli
Ana Sayfa / Index
/
E-Mail / Kuantum Fiziği / UFO Technology
/
Roket bilimi /
UFO Galerisi
/
Astronomy
|
|