- New World Order  (For English Click here) -

                                                                               Turkey / Denizli   Çetin BAL

Dünya insanlarına Mesaj

 Sonsuzluğu ve onun içindeki Dünyaları değiştirmek için gerekli olan GÜÇ hepimizin içinde! Dünyayı değiştirmek için sahip olduğum tek şey yüreğimde ve  sözlerimin içinde saklı olan evrensel bilincin gücü ve kudretidir!  Tüm dünya insanlarına sesleniyorum gelin Makro Felsefenin evrensel üç değeri  altında birleşip buluşalım. Ve yeni bir dünya kuralım ( Makro Toplum)!   Bu birleşme  çağrım önce  dünya sakinlerine ve  daha sonra  zaman ve  mekan duvarlarının ötesindeki diğer dünyaların  tüm bilinçli varlıklarınadır. Önce ışığa doğru olan bu  değişimi kendi gezegenimizde gerçekleştirmek için tüm dünya insanlarını  Makro Felsefenin öngördüğü bir Makro Toplum anlayışı altında birleşmeye davet ediyorum! Makro Toplumun bir parçası olmak ve bu birlikteliğe katılmanın ön şartı üç ana inanç değerinin anlaşılmasından tanınmasından ve kabülünden geçer.

1- Evrensel  zihnin tanınması

2- Reankarnasyonun tanınması

3- Ruhun sonsuz tekamülünün tanınması

Sonsuzluğun her neresinde olursak olalım hepimiz biriz! Ve aynı evrensel ışığın içinde minik ışık parçaçıkları gibi hep aynı hayat kaynağı içinde vucut bulan varlıklarız. Sonsuz hayat kaynağı olan sonsuz enerjinin içinde sonsuzluktan yapılma varlıklarız hepimiz. Zaman , mekan ve mesafeler ve ölüm ve doğum bunlar hepsi birer yanılsamadır. Camsı gözlerimizin ardında ''gören varlık'' ilahi olan sonsuz bilinçli varlığın kendisidir. Ayrı BEN'ler düşüncesi sadece bir aldanmadan ibarettir. Bizler dünyanıza değişik görüntüler altında gelen mesajcılarız. Zaman ve mekan farkı gözetmeden başka dünyaların gökleri altındaki başka topluluklarada temelde aynı evrensel duygu ve düşünceleri yayan anlatan onları birliğe davet eden ve aynı mesajları sonsuz sayıda dillerde sonsuz sayıda dünyalarda yineleyen ruhsal dostlarız! Boş bir odada yalnız başınıza oturuyorken bizim sözlerimizle ve düşüncelerimizde aklınız dolu ise odada yalnız değilsinizdir.  Bize dokunmak ve bizi görmek demek bizi biz yapan tutkularımıza bilincimize ve bizden yayılan bilgilere kalbinizde yer açmanız demektir. Dünya değişmelidir!  Eninde sonunda herşeyin BİR olduğunu herşeyin ZİHİN olduğunu anlamak zorundasınız! Bu ''Herşeyin bilgisinin'' nihai ifadesidir. Parmak uçlarınızdan ve teninizden ve saç tellerinizden hemen ötede uzanan sonsuzluk denen uzay dediğiniz bu devasa boşluk bu dış dünya sadece bir aldanmadan ibarettir. Dışarısı diye ayrı bir yer aslında hiç bir zaman olmadı! Herşey içeridedir! Herşey İÇ'tir. Herşey devasa bir zihindir! Hepimiz biriz ve hepimiz kendi zihinlerimizin krallığında yaşayan varlıklarız! Hepimiz tek bir zihiniz! Ve aslında tek bir krallıkta  Tanrının zihninin krallığında yaşayan varlıklarız! Bizler hepimiz kendi düşüncelerimizin içinde kendi düşünce kalıplarımızdan kurduğumuz kendi dünyalarımızda yaşarız. Sonsuz zamanın mekanın ve boyutların hangi noktasında olacağımızı belirleyen tek kriter kendi DÜŞÜNCElerimizdir. Herkes düşündüğünün içindedir ne bir eksik  ne bir fazla! Bir akarsuyun üstündeki köprüden geçerken orda bir köprü olduğuna inandığınız için o köprünün üstünden tutuna tutuna  geçersiniz. Ayağınızla basar ve sertliğini hissedersiniz! Ama acaba gerçekten ayağınızı bastığınız ve dokunduğunuzu sandığınız bir yer mi var? Bundan ne kadar eminsiniz?   Aslında o köprüyü oluşturan her bir taş atom altı dünyanın derinliklerine dek uzanan psişik bir projeksiyonun  yarattığı bir enerji yoğunlaşmasını ifade eder. Aslında orda dışarıda bir yerde köprü yoktur. Aslında bilincinizi taşıyan ve hücrelerden kurulu bir fizik bedeniniz mevcut değildir. Köprü sizin içinizde zihninizdedir! Fizik bedeniniz sizin bilinciniz içinde ortaya çıkan bir enerji kütlesidir.  Duyumsadığınız sertlik ayağınızı bastığınız taşlar ne kadar gerçekler? Yada o taşlar gerçekte  nerde duruyorlar! Yada beyin hücreleriniz gerçekte neyin içinde yer alıyorlar?  Uzay ve zaman derseniz derim ki uzay ve zaman nerde duruyor? Neyin içinde? Bu gerçeği çok az insan idrak edebilir. Ama bu gerçeği gerçekten insan bir kez idrak edebildiğinde, anladığında  ve sistemin nasıl işlediğini çözdüğünde   artık  o zihin gökyüzüne yükselmek ve suyun üstünden geçmek için bir uçağa yada bir köprüye gereksinim duymaz. Sizi istediğiniz yere götürecek olan şey kendi inancınızdan ve sınırsız zihninizin gücünden başka bir şey değildir. İnançlarınız, bakış açınız ve önyargılarınız realitenizi çizen kalem ucu gibidir. Geleceğe bakan gözlerimin önünde umut dolu sonsuz huzur dolu mutlu insanlardan oluşmuş birbirini seven büyük bir topluluk görüyorum yeni bir altın çağ görüyorum. Bu vizyonun gerçekleşmesi için  içimizde beslediğimiz umutlar ve  düşüncelerimiz dahi  geleceği çizecek olan o  kalem ucunu istediğimiz imajine ettiğimiz bu geleceği yaratmak için hareket ettirecektir. Olumlu ve pozitif düşüncenin gücü değişimin anahtarıdır! Çağrım kendi içinize dönmeniz ve kim olduğunuzu idrak ederek bu rüyadan uyanmanızdır. Uyanan herkes karanlıkta parıldayan bir kandil gibidir.Yada uyanmak ışık ve sevgi  içinde gözlerinizi açarak karanlığın gerçekte sizin yarattığınız bir illüzyon olduğunu anlamanız demektir. Bana destek olmak ve çağrıma cevap vermek için kendinizi bulmanız kendinizi anlamanız ve herşeyin sevgiden ibaret olduğunu kavramanız kafidir. Bilinki bakış açınız ve düşünce biçiminiz çevrenizdeki dünyayı en derin düzeyde etkileme gücüne sahiptir. ( Ç.BAL - 1998 )

Makro Felsefeyi  oluşturan üç temel değer:

1- Evrensel  zihnin tanınması

2- Reankarnasyonun tanınması

3- Ruhun sonsuz tekamülünün tanınması

1. Makro Society

2. Yeni Dünya Düzeni: Makro Toplum

3. Evrensel  Bilgiye Açılan Kapılar

4. Venüs Projesi